Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2396 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9850 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında hükmolunan hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmemesinde gösterilen gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine katılınmamış, sanık tarafından mağdurun zararının tazmin edilmesi söz konusu olmadığı halde mağdurun “100 TL zararı olduğuna, ancak herhangi bir şey istemediğine, zarar ve talebinin olmadığına” dair beyanı sanık lehine ödeme kabul edilerek sanığa verilen cezadan TCK.nın 168/2.maddesi uyarınca indirim yapılması karşı temyiz olmadığından ve emanetin 2010/4134 sırasında kayıtlı “iki adet poşet ve iki adet karton kutu” ile ilgili zamanaşımı süresi içerisinde karar alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Sanığın Adli sicil kaydına konu olan ve tekerrüre esas alınan Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2009 tarih,957-112 karar sayılı ilamıyla hırsızlık suçundan tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK'nın 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu,aynı kanunun 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı ve denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilmeyerek,5237 sayılı TCK'nın 58/6-7.maddeleri gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezasının infazından sonra 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmesi,2-TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca sanığın sadece kendi alt soyu yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,3-Sanığın kanında uyuşturucu madde bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 29.04.2010 tarihli rapor için yapılan 235 TL yargılama giderinin kovuşturmaya konu olan suçla ilgisi olmadığı halde sanıktan alınmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan,Hükümden “sanığın Adana 7.Asliye Ceza Mahkemesinden verilme, 17.03.2009 tarih, 2008/957 E.2009/112 K sayılı ilamı ile tekerrüre esas 100 gün hapis ve 2.000 TL para cezası mahkumiyeti olduğundan sanığın cezasının TCK 58/6.maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ve bu sürenin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/4.maddesi gereğince 1 yıl olarak uygulanmasına” ilişkin kısımların çıkarılmasına, sanık hakkında “TCK.nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına” karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.