Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23789 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19199 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/203531MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/05/2007NUMARASI : 2007/467SUÇ : Elektrik hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; A)Sanık B.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, B)Sanık İ.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Adli sicil kaydına göre önceki mahkumiyeti adli para cezasından ibaret olan sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nun 51.maddesi uyarınca “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede oluşan kanaate göre'' hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, ''sanığın daha önce hırsızlık suçundan sabıkasının olmasına nazaran iyi hali görülmeyişi'' şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeye dayanılarak ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi, 2-Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.’nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar ,diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 14/07/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.