Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23740 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15272 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık ... hakkında uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Katılana ait traktörün kilit sistemi bulunmayan akaryakıt deposundan mazot çalınması şeklindeki eylemin TCK'nın 142/1-e maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun'un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması, 2- Sanık ...'in diğer suça sürüklenen çocuklar ile birlikte yakalanması ve suça sürüklenen çocuk ...’in katılana ait traktörden üçünün birlikte mazot çaldıklarını söylemesi nedeniyle sanık ...'in eyleme TCK'nın 37/1. maddesi uyarınca doğrudan katıldığı gözetilmeden diğer suça sürüklenen çocukları azmettirdiği kabul edilip TCK'nın 38/1. maddesi uygulanarak hüküm kurulması, 3- 09.02.2012 tarihli tutanak içeriğine göre; gece saat 03:30 sıralarında ....sokak üzerinde şüpheli şahıslar olduğu anonsu üzerine, bahse konu yere gelip çevrede yapılan araştırma sonucu, üzerinde iki adet mazot bidonu bulunan el arabası ile giden bir şahsın elindeki malzemeleri bırakarak kaçtığı, yapılan takip sonucu çalışır vaziyetteki bir otomobil içerisinde kaçan şahıs ile birlikte üç kişinin yakalandığı olayda; kolluk görevlilerinin çevrede yaptığı araştırma sonucu suça sürüklenen çocuklar ile sanığı yakalanmaları ve olayın başından itibaren kesintisiz bir takibin söz konusu olmaması karşısında eylemin tamamlandığı gözetilmeden kalkışma aşamasında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 4- Suça sürüklenen çocuk .... yakalandığında ellerindeki mazot lekesi ve üzerindeki mazot kokusu sorulunca 20 litre mazotu, üçünün birlikte katılanın traktöründen çaldıklarını söyleyerek henüz çalındığının farkında olmayan katılana tam olarak iadesini sağlaması karşısında; suça sürüklenen çocuk ... ile iadeye karşı duruşları bulunmayan suça sürüklenen çocuk ...ve sanık ... hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 5- Dosya içeriğine göre hırsızlık olayının saat 03.30 sularında işlendiği, suç tarihinde güneşin saat 07:04'te doğduğu ve TCK'nın 6/1-e. maddesi uyarınca gecenin saat 06:04'te bittiğinin anlaşılması karşısında; eylemin TCK’nın 6/1-e maddesi gereğince gece vakti işlendiği ve aynı Kanun’un 143/1. maddesi ile suça sürüklenen çocuklar ve sanığa verilen cezalardan artırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,6-.... Devlet Hastanesinin 01.06.2011 tarihli .... Hastanesinden alınan raporun davayla ilgisi bulunmayan ..... isimli kişi hakkında olduğu dikkate alındığında; suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ....'ın 5237 sayılı TCK'nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,7-Sanık . hakkında TCK'nın 141/1 ve 35. maddelerine göre belirlenen 3 ay hapis cezasından aynı Kanun'un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, "2 ay 15 gün" yerine "2 ay 20 gün” hapis cezasına hükmolunarak sanık hakkında fazla ceza tayini,8-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceğinin ancak aynı maddenin 11. fıkrasına göre işlem yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,9-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olarak TCK'nın 50/3-1-a yerine aynı Kanun'un 52. maddesinin gösterilmesi, 10-Kabule göre ise; İddianame içeriğine göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması talep edildiği halde ek savunma hakkı verilmeden uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafileri ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.