Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23717 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 18052 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2008/233331MAHKEMESİ : Edremit 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/05/2007NUMARASI : 2007/233 Karar - 2006/306 EsasSUÇ : HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizce de kabul edilerek uygulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.01.2007 tarih ve 3-9 esas 2007/18 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK. nın 232/6 ve 34/2. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’nun 310.maddesine göre kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde; katılanlar vekilinin yüzüne karşı verilen hükümde temyizin kararın tefhim tarihinden itibaren 7 gün olarak gösterilmesine karşın “temyiz şekli belirtilmediğinden” 22.05.2007 tarihinde yüze karşı verilen kararı 21.04.2008 tarihinde temyiz eden katılanlar vekilinin temyizinin süresinde olduğunun kabulü, Üst C.Savcısının 27.06.2007 tarihinde hakim tarafından havale edilen dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşılmakla yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde gözetilecek zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın bir tazminat talebi bulunmadığı halde, 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin 6. fıkrasının a, b ve c bentlerine aykırı olarak yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında aynı kanunun 231/5.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.