Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23626 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29766 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/339826MAHKEMESİ : Şiran Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/01/2013NUMARASI : 2011/108 (E) ve 2013/19 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliDosya incelenerek gereği düşünüldü;Aynı davada yargılanıp, mahkumiyetine karar verilen sanık İ.. Ö..'ın Dairemize hitaben yazdığı 20/11/2015 tarihli dilekçesinin temyize konu dosya ile bir ilişkisinin bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak1- Suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi uyarınca suç tarihi olan 24/05/2011 tarihi itibariyle işlediği tüm fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiillerle ilgili olarak davranışları yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı veya önemli derecede olmamakla birlikte fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan ya da tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden heyet raporu alınmaksızın, Trabzon Adli Tıp Şube Müdürlüğünün sadece hırsızlık suçu yönünden hazırladığı 21/06/2011 tarihli raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Suça sürüklenen çocuk yakalandığında, çaldığı 2 adet bujiteri bileziği sakladığı yerden çıkartıp tanık Kamil'e vermesi suretiyle katılana iadesini sağladığı, katılanın da yargılama aşamasında alınan beyanında kısmi iade nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 3- 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından tayin edilen hapis cezalarının aynı Kanun'un 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,4- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan doğan maddi bir zararın belirlenemediği, daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti olmayan, hükmolunan cezanın türü ve süresi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durumunun bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile konut dokunulmazlığının ihlâli suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5- Suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 12 ve 11. maddeleri uyarınca aynı Kanun'un 5. maddesinde düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, yeni kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.