Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23543 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32385 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/217204MAHKEMESİ : Karlıova Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/05/2012NUMARASI : 2011/106 (E) ve 2012/47 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 01.12.2011 günlü ihbar tutanağının içeriğine göre, suçun işlenmesinden hemen sonra saat 17:24'de kimliğini açıklamak istemeyen bir kişinin telefonla karakolu arayıp suçu ihbar ettiği, olay günü Karlıova ilçesinde saat 15:57'de güneşin battığının anlaşılması karşısında, mahkemece suçun gece vakti işlendiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, tekerrüre esas alınan ilam dosya arasında olduğundan ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığından tebliğnamedeki bu konulara yönelik bozma düşüncelerine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-)K. İlçesinin H. K. ile S. K. arasındaki karayolu üzerinde 80 metre aralıklarla bulunan kar direklerinden 6 adedinin yerlerinden sökülerek bir araca yüklenip götürüldüğü olayda, suçun işlenmesi sırasında doğal olarak birden fazla hareket yapılmış ise de, ortaya konulan bu davranışlar suçun kanuni tanımında yer alan hukuki anlamdaki "tek bir fiili" oluşturacağı, suçun aynı zaman diliminde işlendiği, eylemin tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, zincirleme suç hükmünün uygulanma koşulları bulunmadığı halde sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanması, 2-)Yapılan ihbar üzerine suça konu olan direklerle birlikte yakalanan sanığın, bizzat pişmanlık göstererek aynen geri verme şeklinde bir davranışının olmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 326/son. maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.