Tebliğname No : 2 - 2012/194014MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/04/2012NUMARASI : 2010/274 (E) ve 2012/358 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü : Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 esas ve 2009/13 karar sayılı kararında belirtildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararın esas alınması, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda suça konu cep telefonunun tanık Mustafa tarafından iade edilmesi nedeniyle zarar bulunmadığı, bir kısmı suç tarihinden sonra kesinleşen, bir tanesi 647 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle ertelenen ve beş yıllık deneme süresi dolan sabıkası dışında sabıkası bulunmayan ve hükmolunan cezasının tür ve miktarı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için engel oluşturmayan sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, "Sanığın kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunduğu" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Sanığın, mağdurun işyerine gittiği, bir yeri arayacağını söyleyerek mağdurdan cep telefonunu aldığı, daha sonra işyerinden çıktığı, bir daha da cep telefonunu iade etmediğinin anlaşılması karşısında, eylemin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun'un 141/1. maddesiyle uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 15/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.