Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23204 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34259 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/215387MAHKEMESİ : Kilis 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/02/2012NUMARASI : 2011/435 (E) ve 2012/59 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın hüküm tarihinde aynı yargı çevresi içerisinde bulunan Kilis A3 Tipi Kapalı Cezaevinde başka bir suçtan hükümlü olduğunun dosya içeriğinden ve UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 02/02/2012 tarihli duruşmada hazır edilmeden hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-21/10/2011 tarihli kolluk görevlileri tarafından tutulan tutanakların içeriğinden anlaşılacağı üzere, sanığın yakalandığında suçunu ikrar edip, suça konu 1 adet bakır kazanı nereden çaldığını söylediği, sanığın beyanı üzerine çalınan bakır kazanın da henüz başvurusu olmayan mağdura teslim edildiği; mağdurun soruşturma aşamasında alınan ifadesinde "ikametimin alt depo kısmında 1 adet bakır leğenin 1 adet bakır kazanın çalınmış olduğunu tespit ettim" şeklinde beyanda bulunduğu ancak yargılama a??amasında, "ayrıca sanığın aldığı suç konusu bakır leğeni bana iade ettiler bu nedenle herhangi bir zararım yoktur." şeklinde beyanda bulunması karşısında; mağdurun kaç adet bakır kazanının çalındığı ve zararının ne zaman giderildiği kesin olarak belirlenerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4 ve 168/2 hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 3-5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.