Tebliğname No : 2 - 2013/323517MAHKEMESİ : Aydıncık(Mersin) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/12/2009NUMARASI : 2009/245 (E) ve 2009/221 (K)SUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma, karşılıksız yararlanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü : Sanığın cezasında etkin pişmanlık hükümleri uyarınca indirim yapılabilmesi için sanığın duruşmada sözlü olarak ödemeyi taahhüt etmesi yeterli olmayıp TCK.nun 168/1. madde ve fıkrası gereğince mağdurun karşılıksız yararlanma suçu nedeniyle uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerektiğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Karşılıksız yararlanma suçu yönünden, 02/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 84. maddesiyle TCK.nun 168/1. madde-fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılıp, aynı maddeye ek (5.) fıkra eklenip mağdurun suç nedeniyle oluşan zararının hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte birine kadar indirilmesi olanaklı hale getirilmiş olması karşısında, söz konusu yasa değişikliği nedeniyle sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğunun ortaya çıkması, 2- Karşılıksız yararlanma suçundan hüküm kurulurken, TCK.nun 62. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak hapis cezasının 6 ay 7 gün yerine 5 ay 18 gün olarak belirlenmesi, 3- Karşılıksız yararlanma suçu yönünden, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK.nun 50/1-f maddesine göre, sanık hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezalarının "kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya" çevrilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar şekilde "Temizlik hizmetinde çalıştırılması seçenek yaptırımına çevrilmesine" karar verilmesi, 4-Sanığa konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, gösterilen uygulanmama nedenleri yönünden kısa karar ve gerekçede birbiriyle örtüşmeyecek biçimde farklılık bulunması, 5- Konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.