Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2251 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20660 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 6 - 2011/176579MAHKEMESİ : Mardin 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/03/2011NUMARASI : 2010/494 (E) ve 2011/209 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Sanık hakkında 5271 sayılı CYY.nın 231. maddesi uyarınca verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına'' ilişkin kararlara karşı aynı Yasanın 231/12. madde ve fıkrasına göre itiraz yasa yolu açık olup, yine aynı Yasanın 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin İADE edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 2- Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir, ancak; a-) Yargılamanın yapıldığı esas mahkemesince sorgusu yapılmamış olan sanık alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Yakalama emri üzerine de olsa yargılamasının yapıldığı istinabe mahkemesince sorgusundan önce sanığa ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediğinin sorulması zorunludur. İnceleme konusu dosyada, Yargıtay bozma kararından sonra hakkında yakalama emri düzenlenen ve Silivri 8 Nolu L tipi Kapalı Cezaevinde başka suçtan tutuklu bulunan sanığa bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmadan önce ifadesini yargılamanın yapıldığı esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayarak 5271 sayılı CMK’ nun 196/2 maddesine aykırı davranılması, b-) Hırsızlık suçundan hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında belirlenen denetim süresinin 5237 sayılı TCK’ nun 51/3 maddesi uyarınca mahkum olunan ceza süresi olan bir yıl sekiz aydan az olmayacağının gözetilmemesi, c-) Suç tarihi itibariyle mala zarar verme suçunun uzlaşmaya tabi suçlardan olduğu sanığın uzlaşmak istediğini belirtmesine rağmen yakınanlardan uzlaşmak isteyip istemedikleri sorulmadan ve 5271 sayılı CMK’ nun 253 ve 254. Maddeleri gereğince uzlaşma işlemleri yapılmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, d-Sanık hakkında, hırsızlık suçundan, 5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyudışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.