Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2247 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15332 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2009/193806MAHKEMESİ : Dursunbey Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/04/2009NUMARASI : 2008/32 (E) ve 2009/77 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın önceden Dursunbey İlçesinde, Ö. M. işçi olarak çalıştığını, bu işyerinden 18 Ocak 2008 yılında ayrılıp askere gittiğini, bayramdada izinli olarak köyünde olduğunu, F.. A..’yı tanımadığını, cep telefonu çalmadığını ve kimseye satmadığını, birkaç kez nüfus cüzdanını kaybettiğini, kimliğini bulan kişinin kendisi yerine bu telefonu satmış olabileceğini savunması karşısında, gerçeğin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi açısından; tanık F.. A.. tarafından mahkemeye sunulan kimlik fotokopisi altındaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek sanığın suç tarihinde askerde bulunup bulunmadığı da araştırılarak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a) Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar uygulanabileceği gözetilmeden, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yazılı haklarından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, b) Sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçu gece işlediğinden bahisle artırım yapılırken, 5237 sayılı TCK.nun 143. maddesi uyarınca ceza en fazla üçte bire kadar artırılabilir olmakla birlikte, sanığın cezasının anılan madde uyarınca üst had olan 1/3 oranında arttırılmasına karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.