Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22289 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19009 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2007/166353MAHKEMESİ : Seferihisar Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/03/2007NUMARASI : 2007/47SUÇ : Kasten yaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Kovuşturma aşamasında adresinde bulunamadığı için ifadesinin alınmasından vazgeçilen şikayetçinin soruşturma aşamasındaki ifadelerinde “daha önceleri gördüğü için simaen tanıdığı, Y.. adlı restorantın işletecisi olarak bildiği, ancak adını bilmediği ve eşkalini verdiği bir kişi tarafından dövüldüğünü iddia etmesi, atılı suçu kabul etmeyen sanığın ise soruşturma aşamasındaki ifadelerinde, şikayetçiyi tanımadığını, olay günü İzmir İlinde bulunduğunu söylemesine rağmen, 15.01.2007 tarihli sorgusunda “ akşam saatlerinde işyerine geldiğini, bu saatte içki verilmesi nedeniyle işçilerine kızdığını, şikayetçi ve yanında bulunanların kendisine saldırması nedeniyle onlara vurduğunu” söylediği, ancak sorgusundan sonra verdiği 13.02.2007 havale tarihli dilekçesinde ve 19.02.2007 tarihli ifadesinde, sorgusunda bahsettiği olayın Mahkemenin 2007/13 esas sayılı dosyası ile ilgili olduğunu, olayları karıştırdığını belirtmesi, getirtilip dosya içerisine konulduğu belirtilen 2007/13 esas sayılı dosyanın, bu dosya içerisinde bulunmadığının ve sanığın sorgusunda ikrar ettiği eylemin, şikayetçinin iddia ettiği eylemden farklı olduğunun anlaşılması karşısında; şikayetçi H.. P..’ un tanık sıfatıyla duruşmaya getirtilerek ifadesi alınıp, sanık ile yüzleştirilmeden, 2007/13 esas sayılı dosyanın onaylı bir sureti getirtilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de;Hüküm fıkrasında “ suçun işleniş biçimi, sanığın kastının ağırlığı, amaç ve saiki göz önüne alınarak ” temel cezanın 4 ay hapis olarak tayin edildiğinin belirtilmesine rağmen hükmün gerekçesinde, hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına da karar verilmemiş olan sanığın, adli sicil kaydındaki hangi ilam nedeniyle olduğu da açıklanmadan, tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan hapis cezası tercih edildiği belirtilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.