MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü:İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı katılan vekilinin itirazı üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinin 18/03/2013 gün ve 2013/744 değişik iş sayılı kararı ile sanığın suç tarihinden önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verildiği ve bu nedenle temyiz incelemesinin yalnızca hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından katılan vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Sanığın, site yönitimine olan yakıt borcu nedeniyle hakkında yürütülen icra takibi sonucu televizyonu ile uydu alıcısının haczedilerek müşteki teslim edilmesinden sonra haczedilen malların kilitlenerek konulduğu sitenin bodrum kattaki site yönetim kurulu odası ahşap kapısını tekme ile kırıp içerden televizyonu ile uydu alıcısını alması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin TCK'nın 290/2. maddesi delaletiyle TCK'nın 142/1-b. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Sanığın kendi malını alması karşısında belirlenen cezada TCK'nın 290/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Sanığın soruşturma aşamasında kendiliğinden televizyonu getirip teslim ederek yediemin olan müşteki kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 168/1-4. maddesi uyarınca site yönetiminden soruşturma aşamasındaki kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının olup olmadığı sorularak sonucuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.