MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuğun yakınanın uğradığı zararı gidermediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinin (c) bendinde yazılı “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” koşulunun bulunmaması nedeniyle, mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin bu yöndeki görüşüne katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağının değerlendirilmesi açısından, suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1. ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınması gerektiği ve aynı Kanun'un 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmadığı halde de bunun gerekçesinin gösterilmesi gerektiği halde; suça sürüklenen çocuğun yaşadığı çevre gözlemlenmeden duruşmadaki davranışlarına göre değerlendirme yapan bilirkişinin ifadesi ile yetinilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Suç ve karar tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkındaki son duruşmanın gizli yapılmaması ve hükmün de gizli tefhim edilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılması,3- 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun yargılamasının çocuk mahkemesi sıfatı olmaksızın yapılması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.