Tebliğname No : 2 - 2013/96221MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/02/2013NUMARASI : 2012/926 (E) ve 2013/137 (K)SUÇ : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Kolluk görevlilerince düzenlenen 12/12/2012 tarihli tutanağa ve dosya içeriğine göre, sanığın suça konu eşyalar ile birlikte kesintisiz takip olmaksızın yakalandığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi karşı temyiz olmadığından; sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 4 ay hapis cezasından aynı Kanun'un 35. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılırken, 1 yıl 9 ay yerine hesap hatası sonucu 1 yıl 11 ay hapis cezasına, bu ceza üzerinden aynı Kanun'un 62/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken de 1 yıl 5 ay 15 gün yerine 1 yıl 7 ay 5 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 47/43 sayılı kararında açıklandığı üzere, yukarıda eleştiri konusu yapılan ve sanığın gerçekte alması gereken ceza miktarından daha az bir ceza almasına yol açan mahkeme uygulamasının sanığın lehine olması nedeniyle, bu yanılgılı uygulamada yapılan hatadan ötürü ikinci kez atıfet sağlayacak şekilde bozma yapılmasının adalet ve hakkaniyete uygun olmayacağı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamış; Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının aynı maddenin infazı aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/10/2008 tarih, 2007/21 E ve 2008/997 K sayılı kararına ilişkin 3 ay 10 gün hapis cezasının 10/08/2009 tarihinde infaz edildiği, infaz tarihinden itibaren 3 yıl geçmiş olması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 58/2-b maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı, ancak sanığın adli sicil kaydında bulunan Gemlik (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 24/05/2007 tarih, 2006/524 E ve 2006/227 K sayılı ilamıyla 6136 sayılı Kanun'un 15/1. maddesi gereğince verilen 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi gereğince erteli 5 ay hapis ve 375 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün kesinleşme tarihinin adli sicil kaydında 11/09/2007 olarak belirtildiği, UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda alınan 27/10/2009 tarihli kesinleşme şerhinde ise hükmün kesinleşme tarihinin 29/05/2009 olarak belirtilmiş ise de söz konusu ilamda bulunan 375 TL adli para cezasının 23/07/2015 tarihinde infaz edilmesi nedeniyle hükmün bir bütün olarak tekerrüre esas alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, "sanık B.. B.. hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına" ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine, “Gemlik (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 24/05/2007 tarih, 2006/524 E ve 2006/227 K sayılı mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesi gereğince sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına; ancak karşı temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesine göre koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/10/2008 tarih, 2007/21 E ve 2008/997 K sayılı kararına ilişkin 3 ay 10 gün hapis cezasına ilişkin kararı nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağına” karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.