Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21924 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28107 - Esas Yıl 2014





Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 143, 168/1 ve 62. maddeleri uyarınca 7 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2010 tarihli ve 2010/169 esas, 2010/455 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 143 ve 168/1. maddeleri uyarınca 8 ay 24 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 21/05/2012 tarihli, 2012/598 esas, 2012/689 sayılı karar aleyhine Yüksek ... Bakanlığınca verilen 11/06/2014gün ve 11786/40272 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2014 gün ve 2014/230673 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre;1- .... Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılarak sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde;2- Sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1 -c maddesindeki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki aynı hakları koşullu salıverilme tarihine kadar kullanmaktan yoksun bırakılması gerekirken anılan Kanun’un 53/1 -c maddesindeki hakları koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:CMK.nun 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde, açıklanması geri bırakılan hükmün aynı maddenin 11.fıkrası uyarınca aynen açıklanması gerektiği ve ancak önceki haliyle açıklandıktan sonra varsa hukuka aykırılıkların temyiz ya da kanun yararına bozma yasa yolları ile giderilebileceği gözetilmeden, değişiklik yapılarak açıklanması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, ...Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 21.05.2012 gün ve 2012/598, 2012/689 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, bozmanın niteliğine göre 2 no'lu bozma istemi yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.