Tebliğname No : 2 - 2009/280447MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/06/2009NUMARASI : 2009/138 (E) ve 2009/549 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında 765 sayılı TCK. nın 482/3. maddesi uyarınca hükmolunan hapis cezasının, 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca paraya çevrilmesi karşısında, hükmün temyizi kabil olduğu belirlenmekle, mahkemenin 06.07.2009 gün ve 138 sayılı red kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararının da belirlenemediği ve sanığın sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek; 5271 sayılı CMK’ nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “ ...taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamaması...” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Sanığa atılı hakaret suçunun düzenlendiği 765 Sayılı TCK' nın 482/3. maddesinde öngörülen para cezasının alt ve üst sınırları eşit olup, 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 5/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 450 YTL olduğu gözetilmeden 489 YTL' na karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, 3- Sanığın, ağaçlarının kesilmesi nedeniyle katılan ile tartıştıklarını ve ağaçlarının kesilmesi olayı ilgili soruşturmanın devam ettiğini savunması karşısında; numarası bildirilen soruşturma dosyası getirtilip incelenerek, olayda katılandan kaynaklanan haksız davranışların bulunup bulunmadığının tartışılması ve sonucuna göre, haksız kışkırtma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı biçimde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/02/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.