Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21642 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25263 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/289485MAHKEMESİ : Cizre 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2012/779 (E) ve 2013/148 (K)Suç : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Bozma sonrası yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 11.04.2012 tarihli, 2011/15125- 2012/8752 E-K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK.nun 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili hükümlerinin bütün halinde karma uygulama yapılmaksızın olaya uygulanarak, ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirleneceği gözetilerek, sanıklara yüklenen yakınanın kamyonetinin kasasının muhkem nitelikteki asma kilidi kırarak, araç kasasındaki yağ tenekelerini çalmak biçimindeki eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK.nun 493/1-son, 522 maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b, 143/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçunu da oluşturduğu, sanıkların eyleminin hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK.nun 102/3 ve 104/2 maddeleri uyarınca 10 yıl asli(olağan), 15 yıl kesintili(olağanüstü) dava zamanışımı süresine, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerine ise de; hırsızlık eyleminin zamanaşımı bakımından (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK.nun 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinden olup aynı Kanun'un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin hesabında dikkate alındığında) 5237 sayılı TCK.nun 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıllık asli (olağan), aynı Yasa'nın 64/4 maddesi uyarınca gereğince 22 yıl 6 ay kesintili(olağanüstü) dava zamanaşımı süresine, mala zarar vermek suçundan ise aynı Yasa'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık asli (olağan), 64/4 maddesi uyarınca 12 yıl kesintili (olağanüstü) dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu itibarla suç tarihinde yürürlükte bulunan ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa hükümleri karma uygulama yapılmaksızın bir bütün halinde uygulandığında suç tarihinden itibaren gerek 5237 sayılı TCK.nun 66/1-d-e, 67/4 maddelerine, gerekse de 765 sayılı TCK.nun 102/3, 104/2 maddelerine göre hesap edilen dava zamanaşımı sürelerinin tamamlanmadığı gözetilmeden, yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece “sanıkların hırsızlık suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b maddesinin lehe olduğu, zamanaşımı bakımından ise 765 sayılı sayılı TCK hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek, 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b maddesindeki cezanın üst haddi bakımından 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerindeki dava zamanaşımı süresinin dolduğu” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile karma uygulama yapılmak suretiyle sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.