Tebliğname No : 2 - 2008/262991MAHKEMESİ : Tokat 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/06/2008NUMARASI : 2005/442 (E) ve 2008/687 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK' nın 51. maddesinde hapis cezasının ertelenmesinin düzenlendiği, adli para cezasının ertelenmesinin ise mümkün olmadığı, sanık hakkında TCK’ nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenlerinin uygulanıp uygulanmamasının ise mahkemenin takdirinde olup, takdir hakkının uygulanmaması yönünde kullanıldığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki (3) numaralı bozma düşüncesine katılınmamıştır. Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Hükmün gerekçesinde, 5271 sayılı CMK. nın 34/1 ve 230. maddeleri uyarınca savunmada ileri sürülen görüşler, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ve maddede yazılı diğer hususların gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- 5237 sayılı TCK.nun 7. ve 5252 sayılı kanunun 9.maddeleri uyarınca sanığın eyleminin uyduğu kabul edilen 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK' nın ilgili tüm hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle sonuçların belirlenmesi, bu şekilde bulunan sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonuca göre lehe olan kanunların belirlenmesi gerekirken açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan, soyut olarak 5237 sayılı TCK’ nın lehe olduğu gerekçesiyle ve kabule göre de, 5237 Sayılı TCK.nın 61/9. maddesinde belirtilen adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az, üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz, şeklindeki düzenlemenin suç tarihinden sonra 19.12.2006 tarihinde 5560 Sayılı kanunla yürürlüğe girdiği, suç tarihinde ise 5237 Sayılı TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca temel adli para cezasının alt sınırının 5 gün olduğu gözetilmeden, alt sınırdan ceza verildiği belirtilmesine rağmen, temel cezanın 90 gün olarak belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- sanığın adli sicil kaydına esas ilamın, temyize konu hakaret suçunun işlendiği 06.04.2005 tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle engel oluşturmadığı gözetilerek, 5728 sayılı Yasa’nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca, hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4- Sanığın savunması ve tanık A.E.' in ifadesi karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK' nın 129. maddesi (765 sayılı TCK' nın 485. maddesi) hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 5- Katılan davada kendisini avukat ile temsil etmediği halde, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 07/02/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.