Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21563 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 18255 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/192948MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/05/2007NUMARASI : 2007/157 Karar -2006/257 EsasSUÇ : Elektrik Hırsızlığı, Mühür BozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulanan kanun ve madde numarası kararda gösterilmemişse de, mahkemenin uygulamasının 5237 sayılı TCK.nun 58/6 maddesine göre yapıldığı açıkça anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamış ve karara mahkemece ilavesi mümkün görülmüştür.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak;1-)07/09/2005 günlü sayaçtan geçmeden kare buattan özel hat alınmak suretiyle tek bir prizde kaçak elektrik kullanıldığına dair suç tutanağı kapsamı, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve sanığın savunmasında yaklaşık üç ay önce bu eve taşındığını ve harici hattan haberinin olmadığını ileri sürmesi karşısında; kaçak kullanım şeklinin saptanması için mahallinde yeniden keşif yapılarak, keşifte tutanak düzenleyici tanıklardan harici hattın sıva altından mı yoksa üstünden mi geçtiği ve hattın yapılışındaki ustalığa göre kolaylıkla fark edilip edilemeyeceği sorulup bilirkişiden bu hususta ek rapor alındıktan sonra diğer delillerle birlikte sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,2-)Kabule göre de; denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 29/06/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.