Tebliğname No : 2 - 2010/17261MAHKEMESİ : İzmir 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/07/2009NUMARASI : 2009/236 (E) ve 2009/1681 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık K.. C.. hakkında kamu davası açıldıktan sonra yapılan ilk oturuma katılarak savunmasını yapmış, ikinci oturuma katıldıktan sonra yapılan diğer oturumlara ise katılmamıştır. Yargıtay bozma kararından sonra 01.07.2009 tarihinde yapılan oturuma sanık müdafii katılmış hüküm sanık K.. C..’ın gıyabında verilmiştir. Bozma öncesi yapılan yargılama sürecine katılarak sanığın sorgusunu yapan ve 16.06.2006 tarihli ilk mahkumiyet kararını veren mahkeme hakiminin yargılama sırasında sanığın dosyaya yansıyan olumsuz davranış sergilediğine dair bir tespitinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkeme sanığın kişilik özelliklerini olumlu değerlendirerek cezasının 647 sayılı Yasa’nın 4.maddesi gereğince paraya çevrilmesine ve 6.maddesi gereğince ise ertelenmesine karar vermiştir. Sanık hakkında dosya içindeki adli sicil kaydına göre, İZMİR 5.Sulh Ceza Mahkemesinin 21.10.1999 tarih, 1999/119 Esas ve 1999/2493 sayılı kararıyla hakaret suçundan verilmiş olan ve 647 sayılı Yasa’nın 4 ve 6.maddeleri gereğince para cezasına çevrilerek ertelenmesine karar verilen mahkumiyet hükmü bulunmaktadır. Sabıka kaydına konu bu ilam ise 765 sayılı TCK’nun 95/2.maddesi uyarınca sanığın beş yıl içinde bir daha suç işlememesi nedeniyle esasen vaki olmamış sayılmaktadır. Bozma sonrası yargılama sürecine katılarak yapılan tek oturumda hüküm veren mahkeme hakiminin; silinme koşulları oluşmuş olan sabıka kaydındaki bu mahkumiyeti, sanık aleyhine olacak şekilde değerlendirme konusu yapması ve sanığı hiç görmediği halde, sanığın kişilik özelliklerini olumsuz değerlendirerek “sanığın yargılama sürecinde herhangi bir pişmanlık sergilemediği, müştekinin sanıktan şikayetçi olduğu ve davaya müdahil sıfatıyla katıldığı sanığın geçmişte de silinme koşulları oluşmuş olsa bile aynı suçtan dolayı ertelenmiş mahkumiyetine rağmen, yeniden öğretmen olmasına rağmen aynı cins suçu işlediği anlaşılmakla ve CMUK’nun 231.madde hükmünün uygulanması durumunda ileride bir daha aynı nitelikte suç işlemeyeceğine dair mahkemece olumlu nitelikte bir kanaat oluşmadığından” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanığın cezasının paraya çevrilmesi, ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar vermesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.