Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2149 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 29278 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/47473MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/10/2008NUMARASI : 2005/1400 (E) ve 2008/799 (K)SUÇ : Su hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında 07.01.2005 ile 29.08.2006 tarihleri arasında düzenlenen dört ayrı suç tutanağı arasındaki zaman süreleri gözetilerek sanığın her bir eyleminin ayrı suç oluşturup oluşturmadığı veya zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan, tek suç kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulması, Adana 2.Asliye Mahkemesi'nin 15.02.2005 tarih ve 2004/521 E., 2005/141 K. sayılı ilamı nedeniyle mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58.maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 07.01.2005, 11.02.2005 ve 14.03.2005 tarihli tutanaklarla ilgili olarak 05.10.2005 tarihinde iddianame ile kamu davası açılmakla hukuki kesinti oluşması karşısında, bu tarihten sonra düzenlenen 29.08.2006 tarihli tutanak yönünden yeni suç oluştuğu ve bu tutanakla ilgili açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin 29.08.2006 olduğunun belirtilmesi suretiyle bu suç tarihi esas alınarak 765 Sayılı TCK.'nın ve 5237 Sayılı TCK.'nın ilgili maddeleri karşılaştırılmadan 5237 Sayılı TCK.'nın 141/1.maddesi uyarınca hüküm kurulması, 2- Sanık müdafiinin 25.11.2008 tarihli temyiz dilekçesi ve sanığın ifadelerinde suç tarihi itibariyle cezaevinde bulunduğunu tutanaklar tutulduğunda evde eşi ve çocuklarının yaşadıklarını bildirmesi nedeniyle ilgili cezaevlerinden sanığın suç tarihi itibariyle cezaevinde bulunup bulunmadığı sorulup, suç tarihlerinde evde kimlerin yaşadığı kolluk araştırması ile tespit edilerek, sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi, 3- Katılan kurumun gönderdiği belgelerden, mahkumiyet kararına konu tutanaklardan başka 11 ayrı tutanak daha düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında suça konu yere ilişkin kaçak su kullanmaktan dolayı düzenlenen diğer tutanaklar ile ilgili olarak kamu davası açılıp açılmadığı araştırıldıktan sonra, dava açılmış ise bu dosyalar getirtilip derdest olanlar ile birleştirme konusu da düşünülerek kayıtların birlikte değerlendirilmesi gerekirken, bu konular araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması, 4-Kabule göre de; a-) Sanığın kaçak su kullanmaktan ibaret eyleminin 5237 Sayılı T.C.K.’nın 142.maddesinin 1. fıkrasının (a).bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, aynı kanunun 141. maddesinin 1.fıkrası uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması, b-) 29.08.2006 tarihli tutanağın suç tarihi olarak kabul edilmesine karşın, gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin 2004 olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 1412 Sayılı CYY'nın 326/son.maddesi uyarınca sanık hakkındaki yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılmaması kuralının gözetilmesi suretiyle hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.