Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21458 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16968 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2013/59987MAHKEMESİ : Horasan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/09/2012NUMARASI : 2011/37 (E) ve 2012/195 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişikin temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya kapsamında suça sürüklenen çocuğa mala zarar verme suçundan ayrı ayrı doğrudan 1320 TL adli para cezaları verildiği görülmekle; doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişikin temyiz isteminin incelenmesinde; Mağdurlar Ö.. A.., M.. Ö.., M.. Ö.., Ş.. A.. ve C.. M..'ya yönelik eylemlerle ilgili olarak suça sürüklenen çocuk hakkında değer azlığı nedeniyle yapılan indirimde 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin yazılmaması ve değer azlığı nedeniyle uygulanan indirim oranı olarak 2/3 yerine 3/3 yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hataları olarak kabul edilmiştir. Mağdurlar Ö.. A.., M.. Ö.., M.. Ö.., Ş.. A.. ve C.. M..'ya yönelik eylemlerle ilgili olarak; 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinde “malın değerinin azlığı” kavramının 765 sayılı Kanun'un 522/1. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliğinin bulunmadığı, “değer azlığının” 5237 sayılı Kanun'a özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken; yalnızca gereksinmesi kadar ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda olayın özelliği, sanığın kişiliği ve özgülenen kastı da değerlendirip yasal ve yeterli gerekçelerinin de gösterilerek uygulanabileceği gözetilerek, somut olayda; suça sürüklenen çocuğun farklı tarihlerde farklı farklı 4 cami içerisinde toplam 5 adet mikrofon ve bulabildiği kadar bozuk parayı çalması biçimindeki eyleminde TCK'nın 145. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeden anılan madde uyarınca indirim yapılması suretiyle yazılı şekilde karar verildikten sonra, 5237 sayılı TCK'nın 50/3.maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi yasal bir zorunluluk olduğu halde bu zorunluluk gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olsa da; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 04.03.2008 gün, ve 2008/6-47 esas - 2008/43 sayılı kararında da belirtildiği gibi, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlamak, suça sürüklenen çocuğa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 50/3.maddesi gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi uygulanmak suretiyle ayrı ayrı 4 kez olmak üzere, 4 ay 13 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesi bozma nedeni yapılmamış; Mağdurlar M.. Ö.. ve M.. Ö..'e yönelik eylemler ile ilgili olarak, her ne kadar iki ayrı hırsızlık suçundan kamu davası açılmış ise de; suça sürüklenen çocuğun, imamı M.. Ö.., müezzini M.. Ö.. isimli mağdurlar olan H.. Y.. C.. 28.01.2011 tarihinde girip içeriden 8 TL bozuk para çaldıktan sonra 05.02.2011 tarihinde aynı camiye tekrar girip yine bir miktar bozuk para ile iki adet mikrofon çaldığının anlaşılması karşısında, aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda hırsızlık suçunu zincirleme şekilde işleyen suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a maddesi gereği bir kez cezalandırıldıktan sonra, verilen cezasının aynı Kanun’un 43/1. maddesi gereğince artırılması gerektiği gözetilmeden, tek hırsızlık suçundan hüküm kurulması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin 1.fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde sayılan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkartılmasına karar verilmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.