Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21374 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17139 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2013/91189MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/01/2013NUMARASI : 2011/517 (E) ve 2013/12 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın adli sicil kaydında yer alan Pazar Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2008 tarih ve 2007/80, 2008/290 sayılı, 02.02.3009 tarihinde kesinleşen ve 765 sayılı TCK'nın 491/ilk-522, 523, 59/2 ve 647/4 maddeleri uyarınca hükmolunan 176 TL para cezası nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;a-Sanık hakkında teşebbüs hükümleri uygulanırken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,b-5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesi uygulanırken, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek diğer kişileri kapsayacak şekilde uygulama yapılarak aynı maddenin 3. fıkrası hükmüne aykırılık yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak,a-Teşebbüs hükümlerinin uygulandığı fıkraya “TCK'nın 35/2.maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesine, b-Sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c ve 3.fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu haktan yoksun bırakılmasına, karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;a-Oluşa ve dosya içeriğine göre sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yerine konut dokunulmazlığını bozmak suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, b-Sanığın savunmasında, babasının zararı karşıladığını ifade etmesi, müştekinin de beyanında demir cam kilidi kırıldığı için 10 TL zararının olduğunu, hatırladığı kadarıyla olaydan bir hafta veya 10 gün sonra sanığın babası tarafından bu zararının giderildiğini belirtmesi karşısında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, c-5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesi uygulanırken, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek diğer kişileri kapsayacak şekilde uygulama yapılarak aynı maddenin 3. fıkrası hükmüne aykırılık yapılması, d-Kabule göre de;Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan teşebbüs hükümleri uygulanırken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.