MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:21.12.2005 tarihli tensip kararı ile 5271 sayılı CMK’nun 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanmakla beraber, 31.05.2007 tarihli oturumda sorgusu yapılan sanığın, müdafi istemediğini belirtmesi üzerine Baro tarafından atanan Avukat ... ...’nun görevi sona erdiği halde sanığın yokluğunda verilen hükmün anılan vekile tebliğ edildiği, yapılan tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu nedenle sanığa hükmün tebliğ edilmesi gerektiği anlaşılmakla, Mahkemenin 22.11.2012 tarih ve 448-915 sayılı temyiz isteminin reddine dair ek kararı kaldırılarak ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün sanığa 26.02.2013 tarihinde tebliğ ettirilmesinden sonra sanığın vekalet verdiği Avukat ...’ın 01.03.2013 tarihli temyiz istemi üzerine mahkemenin 16.10.2012 tarihli hükmünün yapılan temyiz incelemesinde; Bozma üzerine, yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.