Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21269 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24648 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; müştekiler ..., ..., ..., ... ile ...'e karşı hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma, yine müştekiler ..., ..., ... ve ...'a karşı işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümler ile Suça sürüklenen çocuk ... hakkında;..., ..., .., ..., ..., ... ve ...'a karşı hırsızlık suçu ile müşteki ...'a karşı ayrıca mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının birlikte incelenmesinde: Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ... ve ...'e karşı hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b, 143 ve 31/2.maddeleri gereğince tayin olunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62.maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması ile 11 ay 3 gün yerine 10 ay 25 güne hükmedilerek sonuç cezanın "10 ay 25 gün süre ile internet kafelere gitmekten yasaklanmasına" şeklinde eksik tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, II) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; müşteki ...'a karşı iş yeri dokunulmazlığını bozma, müşteki ...'a karşı mala zarar verme, müştekiler ..., ..., ... ve ...'a karşı hırsızlık suçlarından kurulan hükümler ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında; müştekiler ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen hükümler ve müştekiler ... ile ...'e karşı hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ...'e karşı hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b, 143 ve 31/2. maddeleri gereğince tayin olunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62.maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması ile 11 ay 3 gün yerine 10 ay 25 güne hükmedilerek sonuç cezanın "10 ay 25 gün süre ile internet kafelere gitmekten yasaklanmasına" şeklinde eksik tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Suça sürüklenen çocuklar ... ve...'ın, müşteki ...'a yönelik eylemleri ile ilgili olarak; Müşteki ...'a iş yerinin kapısını açarak girmeye çalıştıkları ancak işyerine giremedikleri eylemlerinde, kapının zorlandığı, kilidin açılmadığı ve herhangi bir zarar da meydana gelmediğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocukların ikrarı, suç kastı ve mevcut delil durumu itibariyle eylemlerinin hem hırsızlık suçuna teşebbüs, hem de iş yeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs niteliğinde olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, Kabule göre de; suça sürüklenen çocuklar hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan dava açılmadığı, hırsızlık suçuna teşebbüs suçundan açılan davanın da iş yeri dokunulmalığını bozma suçuna dönüşmeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Suça sürüklenen çocuk ...'in müştekiler ..., ..., ... ve ...'a karşı hırsızlık suçu ile ilgili olarak; Daha önce hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk ...'in suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış bulunması nedeniyle hakkında müştekiler ..., ..., ... ve ...'a karşı hırsızlık suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK'nın 50/3.maddesi gereğince, aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine, yine müşteki ...'a karşı mala zarar verme suçunda ise seçenekli cezalardan hapis cezası tercih edilerek kısa süreli hapis cezasına hükmedilmesi nedeniyle 50.maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan adli para cezası dışındaki birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Suça sürüklenen çocuk ...'nin müştekiler ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ... ve ...'a karşı işyeri dokunulmazlığını bozma suçu ile ilgili olarak; Suç tarihinde 15 yaşından küçük olan ...'nin, TCKnın 31/2.maddesi gereğince müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı işyeri dokunulmazlığını bozma suçu nedeniyle işlediği fiillerin anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğine ilişkin uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yalnızca "hırsızlık suçuna" ilişkin soruşturma aşamasında alınan ilk rapor ile yargılama aşamasında ... Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanınca düzenlenen “işlediği iddia edilen fiiller açısından TCK'nın 31/2.maddesi kapsamında farik ve mümeyyiz olduğu” şeklinde genel bir ifade içeren, hangi tarihteki ve hangi suça ilişkin olduğu talep yazısında da belirtilmeyen doktor raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 4- Suça sürüklenen çocuk ...'nin müşteki ...'ye karşı hırsızlık ile ilgili olarak; Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...'ye karşı işlenen hırsızlık suçuna ilişkin müştekinin kovuşturma evresindeki ifadesinde; "30'dan fazla cep telefonunun çalındığını, zararının giderilmediğini, sadece polisin kendisine makbuzla 25,00 TL iade ettiğini, cep telefonlarının iade edilmediğini" belirttiği halde, 13/02/2010 tarihli Olay Tutanağına göre suça sürüklenen çocuğun yakalanmasından sonra yer göstermesi üzerine çoğunluğu cep telefonu olan bir kısım suç eşyasının ele geçirilerek, dosya içerisindeki Teslim ve Tesellüm Tutanağına göre Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/732 soruşturma numaralı dosyasında bulunan ve müştekiye ait olan 11 adet cep telefonunun ...'ye teslim edildiğinin ve adı geçen müştekinin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK'nın 168.maddesinin uygulanma olanağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5- Suça sürüklenen çocuk ...'nin müşteki ...'e karşı hırsızlık ile ilgili olarak; Müşteki ... ilk ifadesinde "işyerinden 5 kg çay, 8 kg küp şeker ve bir miktar çikolatanın çalınmış olduğunu, yaklaşık zararının 150 TL olduğunu" söylediği halde, duruşmadaki ifadesinde "poliste ifade verdikten sonra işyerinden bir cep telefonunun da çalındığını farkettiklerini, bu telefonun polisler tarafından iade edildiğini" belirttiğine göre, sözkonusu cep telefonunun suça sürüklenen çocuk ...'ın yakalanmasından sonra yer göstermesi üzerine ele geçirilen ve 13/02/2010 tarihli Olay Tutanağı içeriğinde yer alan cep telefonlarının içerisinde bulunup bulunmadığı veya ne şekilde iade edildiği araştırılarak, tespit edilmesi halinde kısmi iade nedeniyle müştekiden rızası sorularak, hırsızlık suçu nedeniyle suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK'nın 168.maddesinin uygulanma olanağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.