Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20966 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17417 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2013/119485MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2011/192 (E) ve 2013/56 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılan N.. Ç..'ye karşı işlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;UYAP kayıtları ve dosyada mevcut mahkum izin belgesine göre, 06/01/2010 ve 01/10/2010 tarihleri arasında ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın, katılan N.. Ç..'nin 15/06/2010 tarihinde saat 19.00 ile saat 22.00 saatleri arasında işlendiğini belirttiği hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının faili olup olmadığının, sanığın suç tarihinde cezaevinden firar edip etmediği veya izinli gönderilip gönderilmediği saptandıktan sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı diğer yönleri incelenmeyen hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA,Katılan H.. A.. ve katılan S.. A..'a karşı işlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Kolluk görevlilerinin 20/10/2010 tarihinde saat 02.10 sıralarında önleme araması yapmak üzere yolda seyir halinde bulunan tanık İ.. K..'a ait 52 FH ... plakalı minibüsü durdukları, araçta üç kişinin bulunduğunu görüp kimlik kontrolü yapmak istedikleri, bu sırada daha sonradan sanık olduğu tespit edilen kişinin kaçtığı, diğer kişilerin tanık İ.. K.. ile tanık A.. Ö.. olduğunun tespit edildiği, tanık İ.. K..'un sanığa ait olduğu söylediği eşyalar arasında bir adet kapaklı tencere, bir adet kazan ve iki adet tavanın da bulunduğu tespit edilerek daha önceki tarihlerde kendilerinden bakır eşyalar çalınan G.. Ö.., N.. Ç.. ve H.. A..'in kolluk merkezine davet edildiği, G..Ö..'in bir adet kapaklı tencere ile bir adet bakır kazanı teşhis ederek teslim aldığı, katılan Nuri'nin bir adet bakır tavayı teşhis ederek teslim aldığı, katılan H.. A.. yerine gelen oğlu M.. A..'in de kalan bir adet bakır tavayı teşhis ederek teslim aldığı, böylece teslim edilmeyen bakır eşya kalmadığı halde teslim edilen eşyalara ait fotoğrafın 27/10/2010 tarihinde katılan S.. A..'a gösterildiği, adı geçen katılanın fotoğrafı gösterilen bir adet kapaklı tencere, bir adet kazan ve tutma yerinin altında “HA” işareti bulunan iki adet pekmez tavasının kendisine ait olduğunu, bunların T.. Köyü'nde bulunan serendisinden çalındığını, hırsızlığı 21/10/2010 tarihinde fark ettiğini söylediği, üstelik tanık İbrahim ve Ali'nin ifadelerinde, 20/10/2010 tarihinde saat 00.30 sıralarında sanığın telefon açarak kendisinin yoldan alınmasını istediğini, 52 FH.. plakalı minibüsle T.. Köyü çıkışına gittiklerini, sanığın iki çuval içinde bulunan bakır eşyaları minibüse yüklediğini söylediklerinin anlaşılması karşısında, ele geçen eşyaların birden fazla mağdura ait olmasının mümkün olmadığı, eşya teşhisinde yanılgı bulunduğu nazara alınarak mağdurların bu konuda ayrıntılı ifadelerinin alınması, kapaklı tencere, bakır kazan ile iki adet tavanın katılan S.. A..'a gösterilerek teşhisinin yaptırılması, adı geçen katılan tarafından bakır tavaların tutma yeri altında HA işaretinin bulunduğu söylendiğinden söz konusu bakır tavalarda söylenen işaretin bulunup bulunmadığının araştırılması, sanığın minibüse bindiği yer, tarih ve saat ile ele geçen malzemenin sayı ve niteliği, mağduru katılan S.. A.. olan hırsızlık suçunun işlediği yer, tarih ile suça konu malzemenin sayı ve niteliğinin benzerlik göstermesine göre, sanığın, ele geçen bakır malzemeleri katılan H.. A..'ten değil de katılan S.. A..'dan çalmış olup olamayacağının değerlendirmesi de yapılarak sonucuna göre sanık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,2- Sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak gösterilen kararın 765 sayılı TCK'nın yürürlükte bulunduğu dönemde verilmesi, bu kararla ilgili olarak 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine değerlendirme yapılarak bir ek karar verilmiş olması karşısında, TCK'nın 58/2. maddesindeki sürelerin geçip geçmediğinin tespiti amacıyla asıl ve ek kararın kesinleşme ve infaz tarihlerini içerir bir örneğinin dosya içine alınması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.