Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20750 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 17649 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/189052MAHKEMESİ : İpsala Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/06/2007NUMARASI : 2007/86SUÇ : Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın Daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-22.03.2007 tarihli oturumda dinlenilen tanıklar R..D..ve A..G..'ye dinlenilmeden önce görevlerinin önemi anlatılmamak suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 53. maddesine aykırı davranılması,2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan İpsala Sulh Ceza Mahkemesinin 17.05.2005 tarih ve 2004/358 E - 2005/268 K sayılı ilamı ile doğrudan tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 Sayılı CMUK.nun 305/2.maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı kanunun 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden, 5237 Sayılı TCK.nun 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,3- 5237 sayılı TCK.nun 86/2 ve 29.maddeleri gereğince 1 ay hapis cezasına mahkum edilen ve adli sicil kaydı içeriğine göre daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında aynı Kanunun 50.maddesinin 3.fıkrası gereğince, mahkum olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezasının TCK.nun 50. maddesinin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.’nun 53/1. maddesi uygulanırken, (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23/06/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.