Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2067 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 24077 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2008/263777MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/12/2006NUMARASI : 2006/1688SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin hükmü temyiz etmesinde sanığın hukuki yararının bulunduğu belirlenmekle tebliğnamedeki düşünceye katılınmamıştır. 1-Sanığın “2002 yılı Ekim ayında satın aldığı evin iki buçuk-üç yıl boş kaldığını ve 2005 yılının altıncı ayında evlenerek eve taşındığını,gizli hattın kendisinden önce çekilmiş olabileceğini,kendisinin bu durumdan ve otomatik ödeme talimatı verdiği için faturalardan haberi olmadığını” savunması,dosyadaki tapu kaydından sanığın evi 21.10.2002 tarihinde satın aldığının ve getirtilen tüketim belgelerinden sanığın evle ilgisinin bulunmadığı 10.12.1999 ile 11.10.2002 tarihleri arasını kapsayan dönemdeki tüketimlerin oldukça düşük miktarlarda olduğunun,sanığın evi satın almakla birlikte evin iki buçuk-üç yıl boş kaldığına dair savunmasını doğrular nitelikte 11.10.2002 ile 11.05.2005 tarihleri arasını kapsayan dönemdeki tüketimlerin de oldukça düşük seviyelerde kaldığının,sanığın evi kullanmaya başladığını kabul ettiği 2005 yılı altıncı ayından itibaren tüketimlerin 10.12.1999-11.10.2002 dönemlerdeki tüketimlerle nispeten benzerlik gösterdiğinin anlaşılması karşısında,gizli hattın bulunduğu yer itibariyle sanık tarafından bilinip bilinemeyeceği hususu mahallinde tutanak tanıkları ile birlikte keşif yapılıp tespit edilerek sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gizli hattın sanık tarafından farkedilemeyeceğinin belirlenmesi halinde sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre ise; A)5237 Sayılı TCK.nun 145.maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının 765 Sayılı TCK.nun 522.maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı “değer azlığı”nın 5237 Sayılı Kanuna özgü,ayrı ve yeni bir kavram olduğu bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca ihtiyacı kadar ve değeri az olan eşyanın alınması durumunda olayın özelliği değerlendirilerek yasal ve yeterli gerekçeleri açıklanmak suretiyle uygulanabileceği gözetilmeden somut olayda uygulama yeri bulunmayan 5237 Sayılı TCK.nun 145.maddesi gereğince sanık hakkında ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi, B)5237 sayılı TCK.nun 145.maddesi uyarınca sanığa ceza vermekten vazgeçilmesi halinde,mahkumiyet hükmü kurulmadan doğrudan 5271 sayılı CMK.nun 223/4.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken sanık hakkında ceza tayin edildikten sonra ceza verilmesinden vazgeçilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 1412 Sayılı CMUK.nun 326. maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları korunmak suretiyle hükmün isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 07/02/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.