Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20366 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23769 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Tanık ...'in her iki sanığı da dolmuşa bindikleri andan itibaren izlemeye başladığı, sanıkların birlikte hareket ederek, mağdurun cebindeki parayı aldıklarını gördüğü, soruşturma evresinde olaydaki failin, gözaltına alınan ... ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından yapılan teşhis işlemleri sırasında ve kovuşturma evresinde mahkeme huzurunda tanık ...'ın sanık ...'yi de teşhis ettiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların yüklenen suçu işlediklerinin sabit olduğuna dair mahkemece gösterilen gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan,Aynı yargı çevresinde başka suçtan hükümlü olan sanık ...'ın savunmasının alındığı duruşmada, sonraki duruşmalara katılma konusunda bir talebi bulunmadığından, tebliğnamedeki bu konularla ilgili bozma düşüncelerine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-) ...Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005 / 797 E., 2006 / 493 K. sayılı ve 30.06.2006 tarihli kararından dolayı sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanmış ise de, söz konusu hüküm ile sanık hakkında 10 ay hapis cezasının verildiği, cezanın ertelendiği ve bir yıl denetim süresinin belirlendiği, cezanın infaz edilmiş sayıldığı 26.10.2007 tarihinden, temyiz incelemesine konu olan dosyadaki suçun işlendiği tarihe kadar 3 yıldan fazla sürenin geçtiği, 5237 Sayılı TCK'nın 58/2-b. maddesi uyarınca anılan ilam nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın adli sicil kaydında yer alan diğer ilamlar ile ilgili olarak da tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde sanık ... hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması,2-) 5237 Sayılı TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasının ( c ). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, sanıkların; aynı Yasanın 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş sanık ... müdafiinin ve sanık ...'in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 Sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322.maddesi uyarınca hüküm fıkralarından;TCK'nın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine “kasten işlemiş oldukları suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 Sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin eklenmesine,Sanık ... hakkında tekkerrür hükümlerinin uygulanması ile ilgili olan “sanık ...'in ise ...ACM'nin 2005/797 E- 2006/4937 K sayılı ve 25-9-2006 tarihinde kesinleşmiş 10 ay hapis cezasıyla mahkum olduğu” biçimindeki kısmın hükümden çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.