Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20207 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30333 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığının İhlaliHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2012/6-1232-2013/106 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı üçüncü bir kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden suça sürüklenen çocuğun artık eşya üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan dizüstü bilgisayarı sattığı yeri göstermesi sonucu satın alan kişiden alınarak mağdura iadesinin 5237 sayılı TCK.nun 168. maddesi anlamında suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmadığı ancak suça sürüklenen çocuğun çaldığı malı satması nedeniyle haksız biçimde sağladığı kazancı da iade etmesi halinde 5237 sayılı TCK.nun 168. madde anlamında bir iade ve tazminden bahsetmenin mümkün olacağı gözetilmeden; çaldığı dizüstü bilgisayarı sattığı yeri göstermekle yetinen ancak satıştan elde ettiği kazancı dosyadaki bilgi ve belgelerden iade etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık nedeniyle anılan madde uyarınca indirim yapılması karşı temyiz bulunmadığından; kabule göre de, hırsızlık suçundan hüküm kurulurken cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin 5237 sayılı TCK.nun 168/1. maddesinin, yaş küçüklüğü nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Kanunun 31/3. maddesinden sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesine muhalefet edilmesi, doğru uygulama yapılması durumunda da sonuç ceza değişmeyeceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, soruşturma ve kovuşturma aşamasında Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuk ...'i savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölümün tamamının çıkartılmasına ve yerine “1 davetiye gideri 5,00 TL'nin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.