Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20151 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 17476 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 3 - 2007/170300MAHKEMESİ : Sarıyer Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/03/2007NUMARASI : 2007/112SUÇ : Kasten YaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan,5271 sayılı CYY’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle,sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Eşini kasten yaralayan sanığa verilen cezanın TCY'nın 86/3-a maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamış,diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-5237 sayılı TCY’nın 58.maddesinin 3.fıkrasında “tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı” ve aynı Yasa'nın 50.maddesinin 2.fıkrasında ise, “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği” düzenlenmiştir.Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde;sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak ??ngörülen yaptırımlarda hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında,bu cezanın,koşulların bulunması durumunda aynı Yasa'nın 50/1.maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.Ancak;5237 sayılı TCY’nın 50/2.maddesine göre,uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle, somut olayda seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hükmedildiğinden,bu cezanın yasada aranan diğer koşullar bulunduğunda adli para cezasına çevrilebileceği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi,2-Sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCY'nın 58/7.maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmek suretiyle CMY'nın 226.maddesine aykırı davranılması,3-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasanın 108. maddesinde düzenlenmiş olup,aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCY.nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrilere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmesi,4-Sanık hakkında 5237 sayılı TCY.nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilirken maddede yazılı bulunan hangi haklardan ne kadar süreyle yoksun bırakıldığı hususunun açıkça belirtilmemesi,Bozmayı gerektirmiş,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21/06/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.