Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20041 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2831 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2007/125659MAHKEMESİ : Salihli 2.Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/03/2007NUMARASI : 2007/156 Karar - 2006/187 EsasSUÇ : Kasten YaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde öngörülen hakkı kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de,bunun hükümlülüğün doğal sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 Sayılı TCK.nun 58. maddesinin 3. fıkrasında "tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı" ve aynı Kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasında ise, "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği" düzenlenmiştir.Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak öngörülen yaptırımlardan hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında, bu cezanın, koşulların bulunması durumunda aynı Kanun'un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak; 5237 Sayılı TCK. nın 50/2. maddesine göre, uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle, somut olayda seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hükmedildiğinden, bu cezanın yasada aranan diğer koşullar bulunduğunda seçenek yaptırıma çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı sanık müdafinin 15.03.2007 tarihli oturumda sanıklehine hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebi 5237 sayılı kanunun 50.maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin hükümlerinide içerdiği halde bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,2-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,3-5237 sayılı TCK.nun 53/1-a,b,d bentlerindeki haklarından aynı maddenin 2.fıkrası gereğince mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken,5 aysüre ile yoksun bırakılmasına karar verilmesi suretiyle infazda tereddüt yaratılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.