Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19965 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 8283 - Esas Yıl 2005





Yaralama ve sövme suçlarından şüpheliler Mehmet Serdar ve Mustafa Ömür haklarındaki soruşturma evresi sonunda Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.06.2005 gün ve 2005/8613-2864-1081 sayılı iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanunun 174. maddesi gereğince iadesine dair, (Samsun Birinci Sulh Ceza Mahkemesinin 17.06.2005 gün ve 2005/32 sayılı kararına vaki itirazın reddine ilişkin, (Samsun Dördüncü Asliye Ceza Mahkemesinin 24.06.2005 gün ve 2005/381-381 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 23.08.2005 gün ve 35269 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığının 01.09.2005 gün ve 2005/151947 sayılı ihbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu;Mezkûr ihbarnamede;Tüm dosya kapsamına göre, sanıklara isnat olunan fiillerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 73 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253. maddeleri kapsamında düzenlenen uzlaşma müessesesine tabi oldukları ve usulüne uygun olarak uzlaşma müessesesinin uygulanmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;5271 sayılı Kanunun 253. maddesinde öngörülen; "(1) Cumhuriyet Savcısı, yapılan soruşturma durumuna göre, kanunun uzlaşma yapılabilmesi olanağını verdiği hallerde, faili bu Kanunun öngördüğü usullere göre davet ederek suçtan dolayı sorumluğunu kabul edip etme^^-diğini sorar.""(2) Fail, suçu ve fiilinden doğmuş olan maddi ve manevi zarann tümünü veya bunun büyük bir kısmını ödemeyi veya zararları gidermeyi kabullendiğinde durum, mağdura veya varsa vekiline veya kanuni temsilcisine bildirilir.""(3) Mağdur, verilmiş olan zararın tümüyle veya büyük bir kısmı itibariyle giderildiğine özgür iradesi ile uzlaşacağını bildirirse, soruşturma sürdürülmez."Şeklindeki düzenleme gereği, uzlaşmanın gerçekleşebilmesinin mağdurun özgür iradesi ile uzlaşacağını bildirmesine bağlı olduğu, mağdurun da Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 09.06.2005 tarihinde alınan "Hiçbir şekilde uzlaşmayı kabul etmiyorum" şeklindeki beyanından uzlaşmayı kabul etmediği anlaşılmakla, uzlaşma müessesesinin uygulanamayacağı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.Gereği düşünüldü:Sanıklar hakkında 25.05.2005 tarihinde işledikleri şikayete bağlı olan müessir fiil ve sövme suçlarından dolayı müştekinin 09.06.2005 günlü beyanında uzlaşmayı kabul etmediğini bildirmesi üzerine, 15.06.2005 günlü iddianame ile kamu davası açılmıştır. İddianamenin düzenlendiği Samsun Birinci Sulh Ceza Mahkemesi, uzlaştırma işleminin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar vermiş, bu karara karşı yapılan itiraz ise reddedilmiştir.01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 73/8. maddesinde şikayete bağlı suçlarda mağdur ile failin uzlaşması halinde kamu davasının açılmayacağı veya açılan davanın düşürüleceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254. maddelerinde ise uzlaştırma işleminin ne şekilde yapılacağına ilişkin kurallar düzenlenmiştir.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesine göre C.Sav-cısı faile atılı suçun şikayete bağlı olduğunu belirlemesi halinde önce faile suçtan dolayı uzlaşmayı kabul edip etmediğini sorması, daha sonra mağdura bu durumu bildirmesi ve uzlaştırıcı görevlendirmesi, bu işlemler sonucunda uzlaşma sağlanamadığı takdirde iddianame düzenleyerek dava açması gerekirken sadece mağdura uzlaşma isteyip istemediğini sormuş ve mağdurun "uzlaşmayı kabul etmiyorum" şeklinde beyanda bulunması üzerine iddianame ile kamu davası açılmıştır. Bu durumda C.Savcısınm yaptığı uygulama, 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesinde açıklanan düzenlemeye uygun değildir.Bu itibarla;Samsun Birinci Sulh Ceza Mahkemesi'nin 17.06.2005 gün ve 2005/32 sayılı iddianamesinin iadesi kararı ile bu karara itiraz edilmesi üzerine Samsun Dördüncü Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 24.06.2005 gün ve 2005/381-381 D.iş sayılı itirazın reddi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen (kanun yararına bozma isteminin REDDİNE), 29.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.