Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19964 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 8279 - Esas Yıl 2005





Müessir fiil suçundan sanık Mustafa'nın 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 456/4. maddesi uyarınca 495.52 Yeni Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve sanığın 4.6.2001 tarihinde işlemiş bulunduğu suçundan dolayı (Kayseri Beşinci Asliye Ceza Mahkemesi)nin 6.11.2002 tarih, 2001/401 esas, 2002/824 sayılı kararı ile tayin olunan 8 ay hapis cezasının aynı Kanunun 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına dair, Kayseri Üçüncü Sulh Ceza Mahkemesinin 26.4.2005 tarih, 2005/640-475 sayılı ceza kararnamesine karşı vuku bulan itirazın reddine ilişkin, Kayseri Birinci Asliye Ceza Mahkemesinin 27.6.2005 tarih, 2005/189 müteferrik sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24.8.2005 gün ve 35371 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığının 1.9.2005 gün ve 2005/151938 sayılı ihbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu;Mezkûr ihbarnamede;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda ceza kararnamesinin düzenlenmediği, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10. maddesinde öngörülen "Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten ön-ce verilip henüz kesinleşmemiş ceza karanamesi ile sonuçlandırılan dava dosyaları, mahkemesince re'sen ele alınarak duruşmalı yargılama yapılır" hükmü uyarınca esas hakkında duruşmalı karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,Kabule göre de, sanığın aynen infazına karar verilen önceki cezasının hapis, bu kez tayin olunan cezasının ise ağır para cezası olmasına göre, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 95. maddesinin uygulama şartlarının gerçekleşmediğinin nazara alınmamasında, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.Gereği düşünüldü:Kayseri Üçüncü Sulh Ceza Mahkemesinin 26.4.2005 gün ve 640-475 sayılı Ceza Kararnamesi ile sanık hakkında 15.4.2005 günü işlediği müessir fiil suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmiş, sanığın itirazı üzerine Kayseri Birinci Asliye Ceza Mahkemesinin 27.6.2005 gün ve 2005/189 müt. sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Ceza Kararnamesi düzenlenmemiş, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10. maddesinde ise ceza kararnamesi ile sonuçlandırılan davaların 1.6.2005 tarihi itibariyle kesinleşmemiş olması halinde dosyanın mahkemesince re'sen ele alınıp duruşmalı yargılama yapılması gerektiği şeklinde düzenleme yapılmıştır.Sanık hakkında ceza kararnamesi ile verilen mahkumiyet kararı 1.6.2005 tarihinden önce kesinleşmemiştir. Bu durumda, itirazı inceleyen Kayseri Birinci Asliye Ceza Mahkemesince açıklanan düzenleme karşısında duruşmalı yargılama yapılması için dosyanın Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesi yerine itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmayıp, bu itibarla kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 27.6.2005 gün ve 2005/189 müt. sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309 maddesinin 4. fıkrasının b bendi uyarınca bozulmasına, dosyanın re'sen ele alınıp duruşmalı yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesi işleminin mahallindemahkemesince yerine getirilmesine, bozma sonucu itibariyle kabule göre bozma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 29.9.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.