Tebliğname No : 8 - 2014/43474MAHKEMESİ : Kızıltepe 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/03/2013 - 16/04/2010NUMARASI : 2012/759 (E) ve 2013/205 (K)SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin 13.03.2013 tarihli kararın şikayetçi vekili tarafından temiyizi üzerine yapılan incelemede;Şikayetçi kurum vekilinin, usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya gelmediği ve 5271 sayılı CMK’nın 237 ve 238. maddeleri gereğince şikayetçi kurum adına davaya katılmadığı, bu nedenle temyize hakkı olmadığı anlaşılmakla; temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 16.04.2010 tarihli hükmün sanık tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda mühür bozma suçu yönünden katılan kurumun tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararın da belirlenemediği ve sanığın engel sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “...kaçak elektrik kullanım bedelinin ödenmediği...” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında aynı Kanun'un 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.