Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1972 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29073 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Hükümlü ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükümlü ... hakkında kurulan İstanbul 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2002 gün ve 2002/1132-1341 sayılı önceki mahkumiyet hükmünün süresinde temyiz olunmayarak kesinleştiği ve hükümlü hakkındaki kesinleşen ilk hükmün, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabileceği , uyarlama yargısının genel yargılama ilkelerine tabi ... hakkındaki yargılama ile birlikte yürütülemeyeği ancak hükümlünün öldüğünün anlaşılması karşısında bu eksiklik sonuca etkili görülmemiştir. Hükümlünün Uyap üzerinden alınan yeni nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 28.06.2010 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; hükümlü hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64.maddesi uyarınca düşürülmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün, 1412 Sayılı CMUKnun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu durum aynı Yasanın 322.maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümlü hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bozma sonrası yapılan duruşmaya ve dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Sanığın yakınana ait büfenin içerisine girip çekmecede bulunan paraları ve bir kısım eşyaları poşet içerisine doldurduğu sırada olay yerine gelen kolluk kuvvetlerince yakalandığının anlaşılması karşısında; hırsızlık eyleminin tam kalkışma aşamasına ulaştığı gözetilmeden, 765 sayılı TCK.nun 62. maddesi yerine aynı yasanın eksik kalkışmayı düzenleyen 61. maddesi ile uygulama yapılması, 2-5237 sayılı TCK.nun 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, 5237 sayılı TCK.nun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK.nun 493/1. maddesinde yer alan suçun ögelerinin farklı olduğu; sanığın geceleyin yakınana ait büfenin muhkem olduğu belirlenen kepenk kilidini kırarak teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b., 143/1, 35/2. maddelerine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı yasanın 116/2-4, 119/1-c maddesine uyan geceleyin birden fazla kişi ile iş yeri dokunulmazlığını bozmak ve şikayetin mevcut olması karşısında aynı Yasanın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçunu da oluşturduğu, 5237 sayılı TCK.nun 116/2-4, 119/1-c maddelerine uyan iş yeri dokunulmazlığını bozmak ve 151/1. maddesine uyan mala zarar vermek suçlarının suç tarihi itibari ile uzlaşmaya tabi suçlardan olup yakınana ve sanığa uzlaşma önerisinde bulunularak, bu suçlar yönünden uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde 5237 sayılı TCK.nun 142/1-b, 143/1, 35/2, 53. maddelerine göre kurulacak hükmün sanık lehine olacağı , uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise , dosya içeriğine göre sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun sırasıyla 493/1, 62 (tam teşebbüs), 81/2 ve 5237 sayılı TCK.nun sırasıyla 142/1-b, 143/1, 35/2, 116/2-4, 119/1-c, 151/1, maddeleri uyarınca uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, her iki Yasaya göre belirlenecek sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasaya göre uygulama yapılarak hüküm kurulması gerekirken , eksik, hatalı ve denetime olanaklı olmayan biçimde 765 sayılı TCK. hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesinin gözetilmesine 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.