Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19693 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7638 - Esas Yıl 2014





Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanunun Geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; sanığa "süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, gerekli bildirimde bulunulmadan ve yasal sürenin dolması da beklenmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, 2-5237 sayılı TCK'nun 163.maddesine, 6352 sayılı Yasanın 83.maddesi ile eklenen 3.fıkra uyarınca, elektriğin, tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilip tüketilmediğinin tespiti gerekeceğinden, kuruma kayıtlı olmayan sayacın her türlü müdahaleye ve değiştirmeye müsait oludğu, denetim imkanının bulunmadığı gözütilerek, sanığın, söz konusu sayacı hangi tarihte takdırdığının ve suça konu yerde ne zamandan beri faaliyet gösterdiğinin araştırılması ve tutanak tutulurken sayaçta okunan endeks ile zati sayaç kullanıldığı dönemde işyerinin kurulu gücüne göre tüketmesi gereken elektrik miktarının uyumlu olup olmadığı hakkında konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasından sonra sanığın karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığının ve hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, gerekli araştıma yapılmadan 90 gün üzerinden değerlendirme yapan bilirkişi raporu ile yetinilip, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.