Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19431 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 16617 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2007/189216MAHKEMESİ : Keşan Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/04/2007NUMARASI : 2007/171SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozmakDosya incelenerek gereği düşünüldü;Hİddianame içeriğine göre sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozmak, tehdit ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin sanık lehine olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Hakaret suçundan zamanaşımı süresi içerisende bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın müşteki Ebru ile evlenme isteği kabul edilmeyince, müştekilere ısrarla telefon açıp rahatsız etmesi ve müşteki Ebru' yu kaçıracağını söyleyerek tehdit etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK' nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozmak ve aynı kanunun 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, eylemlerin bir bütün olarak TCK' nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğu kabul edilerek yazlı şekilde hüküm kurulması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Soruşturma aşamasında atılı suçlamayı kabul etmediği için uzlaşmayı da kabul etmediğini söyleyen sanığın, kovuşturma aşamasında 16.10.2006 tarihli ifadesinde ??ikayetçiler ile uzlaşmak istediğini belirtmesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK’ nın 253 ve 254. maddelerinin, 5560 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddeleriyle değiştirilmeden önceki hükümleri uyarınca, sanığın uzlaşma isteğinin şikayetçilere sorulması gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile hüküm kurulması, 2-Sanığın adli sicil kaydına esas hapis cezasına ilişkin mahkumiyetin silinme şartları gerçekleştiğinden engel oluşturmadığı gözetilerek, hakkında hükmolunan birer ay hapis cezalarının, TCK’ nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,3-Sanığın adli sicil kaydına esas mahkumiyetin silinme şartları gerçekleştiğinden engel oluşturmadığı gözetilerek, hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 23.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan tehdit suçlarından hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4-Soruşturma aşamasında şikayetçi İsmet Arabacının ifadesinin alındığı 07.10.2005 tarihli tutanağın Cumhuriyet Savcısı tarafından imzalanmaması suretiyle CMK’ nın 169. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.