Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19214 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 16596 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/187622MAHKEMESİ : Gömeç Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/04/2007NUMARASI : 2007/49SUÇ : HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-5237 sayılı TCK.nun 58.maddesinin 3.fıkrasında "tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı" ve aynı Kanunun 50.maddesinin 2.fıkrasında ise, "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hellerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği" düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak öngörülen yaptırımlarda hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında, bu cezanın, koşulların bulunması durumunda aynı Kanun'un 50/1.maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak; 5237 sayılı TCK.nun 50/2.maddesine göre, uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle, sanık müdafiinin 14.12.2006 tarihli duruşmada TCK.nun sanık lehine olan hükümlerin uygulanmasını talep etmesi ve bu istemin TCK.nun 50.maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımları da kapsaması karşısında, somut olayda seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hükmedildiğinden, bu cezanın yasada aranan diğer koşullar bulunduğunda adli para cezası ya da TCK.nun 50.maddesinde düzenlenen diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı halde sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına yada diğer seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceği konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,2-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5.fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58.maddesinin 7.fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde iki yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,3-Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.