Silahla müessir fiil suçundan sanık Selçuk'un yapılan yargılaması sonucunda; mahkumiyetine dair (Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 1.7.2002 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi O Yer C. Savcısı tarafından istenmekle ve dosya C. Başsavcılığının 8.3.2004 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü. Sanık hakkında silahla müessir fiil suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda; eylemin TCK.nun 456/4, 457/2. maddelerine uygun gerçekleştiğinin kabulü ile kurulan hükümde, suç niteliklerinin belirlenmesinde ve uygulanan kanun maddesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1- Kayden 20.1.1986 doğumlu olup, suç ve karar tarihinde 18 yaşını bitirmediği anlaşılan sanığa atanan müdafiinin hazır bulundurulmadığı celsede karar verilmesi suretiyle CMUK.nun 135 ve 141. maddesine muhalefet edilmesi,2-12.10.2004 gün ve 25611 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrasında "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" şeklinde düzenleme yapılmış, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesinde ise, lehe olan hükümlerin uygulanması usulleri belirlenmiş, bu kanunun 12. maddesi ile de 765 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile yargılamanın nasıl yapılacağına ilişkin kurallar yeniden düzenlenmiş, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 18. maddesi ile de, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlükten kaldırılmış, 5237 sayılı TCK.nun 73/8. maddesinde şikayete bağlı suçlarda mağdur ile failin uzlaşması halinde açılan kamu davasının düşürülmesine karar verileceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253 ve 254. maddelerinde ise uzlaştırma işlemlerinin nasıl yapılacağına ilişkin kurallar düzenlenmiştir.15.7.2005 gün ve 25876 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 48. maddesi ile de 2253 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılarak, çocuklara özgü yargılamanın ne şekilde yapılacağına ilişkin kurallar, yeniden düzenlenmiş ve lehe hükümler getirilmiştir.Açıklanan tüm bu düzenlemelerin hüküm tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesi ile 5252 sayılı Kanunun 9. maddesi ve 5395 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın.temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 22.9.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.