Tebliğname No : 4 - 2009/150564MAHKEMESİ : Kütahya 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/05/2008NUMARASI : 2007/59 (E) ve 2008/301 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK.’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 20/03/2009 tarihli eski hale getirme ve yeniden temyiz hakkı verilmesi istemi üzerine, yerel mahkemenin 25/03/2009 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Yokluğunda verilen 22/05/2008 tarihli hüküm, sanığın sorguda belirttiği ve daha önce kendisine tebligat yapılmış adresine tebliğe çıkarılmış, çıkartılan tebligatın sanığın pazara gittiğinin komşusu İ. Ö. imzasız beyanı ile bildirmesi nedeniyle Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince muhtar imzasına tebliğ edildiği, ancak sanığın eski hale getirme dilekçesinde İ. Ö. isimli bir komşusunun bulunmadığını belirtmesi üzerine yapılan zabıta araştırmasında İbrahim Öztürk' ün Osmangazi mahallesi Abide sokak üzerinde tanınmadığının bildirilmesi karşısında, yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve 20/03/2009 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın 20/03/2009 tarihli eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın adli sicil kaydında yer alan önceki mahkumiyetlerinden birinin silinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu, diğerinin ise 4616 sayılı Yasa kapsamında olduğu gözetilerek; sanığın adli sicil kaydında geçen Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29/05/2002 tarihli 4616 sayılı yasa uyarınca verilen davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin kararının 5237 Sayılı TCK.nun 51/1 madde ve fıkrasının (a) bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanık hakkında ertelemeye yer olmadığına karar verilirken; “sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığı” değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “Sanık hakkında halen mahkememizde devam eden 2007/676-678 E sayılı dava dosyalarının mevcut olması tekerrüre esas teşkil etmeyen mahkumiyetleri bulunan sanık hakkında cezanın ertelenmesi halinde ileride bir suç işlemeyeceği hususunda mahkememize olumlu bir kanaat gelmediğinden" şeklinde yetersiz gerekçe ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan önceki mahkumiyetlerinden birinin silinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu, diğerinin ise 4616 sayılı Yasa kapsamında olduğu gözetilerek; sanığın adli sicil kaydında geçen Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29/05/2002 tarihli 4616 sayılı yasa uyarınca verilen davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin kararının 5271 Sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına engel olmadığı gözetilmeden,5271 sayılı CMK.'nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “kasti suçtan sabıkalı olan ve halen kasti suçtan yargılaması devam eden'' şeklinde yetersiz gerekçe ile sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nun 53/1 maddesinin a,b,c,d ve e bentlerinde sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.