Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18567 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30546 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:A)Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,B)Dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Madde gerekçesine göre; kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlar, başkalarına güven duymaya en fazla ihtiyaç duyduğu anlardır.Kişinin örneğin doğal afete veya trafik kazasına maruz kalmasından ya da hastalığı yüzünden içine düştüğü çaresizlikten yararlanılarak aldatılması daha kolaydır.Bu nedenle, birinci fıkranın b bendinde dolandırıcılık suçunun kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlar dan yaralanmak suretiyle işlenmesi, bu suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir durum olarak kabul edilmiştir.Somut olayda; sanığın, devlet hastanesinde tedavi gören eşine kendisini hastane görevlisi olarak tanıtıp, film çekimi için 150 TL para vermesini söylediği,katılandan parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğu , bu şekilde sanığın hileli söz ve davranışlarla katılanın içinde bulunduğu tehlikeli ve zor şartlardan yararlanarak, katılandan haksız menfaat sağladığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin bu niteliği itibariyle TCK'nun 158/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekebileceği ve bu suçla ilgili davaya bakma ve delilleri değerlendirme görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla esasa ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK.nun 326. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.