Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18557 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14362 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 8 - 2014/323330MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/06/2014NUMARASI : 2011/337 (E) ve 2014/435 (K)SUÇ : Karşılıksız yararlanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirildiğinde, sanığa “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı olan 13.398.13 TL'yi gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği ayrıca dosya kapsamından sanık hakkında birden fazla tutanak düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, yargılamaya konu tutanak dışında aynı yerle ilgili olarak sanık hakkında başka tespit tutanaklarının düzenlenip düzenlenmediği, varsa bu tutanaklara istinaden açılan dava dosyalarının bulunup bulunmadığı da araştırılarak, farklı nitelikte birbirleri ile çelişen hüküm kurulmasının önlenmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi bakımından, sanık hakkındaki kaçak elektrik tutanakları ile ilgili olarak açılan dosya içerisinde bulunanlar dışında başka dava dosyalarının ilgili yerlerden getirtilip incelenerek zapta geçirilmesi, her bir dosyanın suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak, hukuki kesintinin bulunup bulunmamasına göre TCK'nın 43. maddesinin uygulanması koşulları tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve soruşturma sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.