Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18473 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15770 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 2 - 2015/192554MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/04/2015NUMARASI : 2015/95 (E) ve 2015/205 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Suça sürüklenen çocuklar ve sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükümlerin; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a eklenen geçici 2. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafiileri ve sanık müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II- Suça sürüklenen çocuklar ve sanık hakkında mağdurlar N.. M.., Ö.. K.., A.. D.., H.. G.., A.. Ş.., F.. M.., M.. S.., O.. D.. ve S.. H..'ya yönelik işledikleri hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 145. maddesindeki "malın değerinin azlığı” kavramı ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerlik bulunmadığı, "değer azlığının" 5237 sayılı Kanun'a özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da az olan şeyi alma halinde, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği, somut olayda oluşa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre; 5237 sayılı Kanunu'nun 145. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığından tebliğnamenin bozma düşüncesine katılınmamış; hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplerden olan etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin, yaş küçüklüğü nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Kanun'un 31/2-3. maddesinden önce uygulanması suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 61/5. maddesine aykırı davranılması, sonuç ceza miktarını değiştirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Bozma üzerine yapılan duruşmaya toplanan delilere, gerekçeye hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, III- Suça sürüklenen çocuklar ve sanık hakkında mağdur M.. Ş..'e yönelik işledikleri hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Suça sürüklenen çocuklar ve sanığın olay tarihinde, mağdurun tahıl pazarında yan yana bulunan 35 ve 36 nolu işyerine girdikleri, olay yeri inceleme raporuna göre depo olarak kullanılan 35 nolu işyerinden spiral makinasını çaldıkları, yine 36 nolu işyerini karıştırdıkları ancak birşey almadıkları anlaşılmakla, sanık ve suça sürüklenen çocukların belirtilen şekilde gerçekleşen eylemlerinde, zaman aralığı bulunmadığı aynı zamanda hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını işledikleri, bu nedenle M.. Ş..'e yönelik eylemlerin tek suçu oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin yasal şartlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen cezaların 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi gereğince arttırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,2- Sanık ve suça sürüklenen çocukların, mağdurun işyerinden çaldıkları spiral makinası ile mağdur A.. D..'in işyerinde bulunan çelik kasayı kestikleri ve spiral makinasını da mağdur Ahmet'in işyerinde bıraktıkları, mağdur Ahmet'in de işyerinde bulunan spiral makinasının mağdur Mehmet'e ait olduğunun tespit edilmesi üzerine aynı gün mağdura iade etmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, suça sürüklenen çocuklar ve sanık tarafından gerçekleştirilmiş rızai bir iadenin söz konusu olmadığı, bu nedenle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları oluşmadığı gözetilmeden, sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,3 – Kabule göre de;Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplerden olan etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin, zincirleme suç hükümlerine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi ile yaş küçüklüğü nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Kanun'un 31/2-3. maddesinden sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ve sanık müdafiilerinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, yeni kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.