Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18383 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17414 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 2 - 2013/119681MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/03/2013NUMARASI : 2010/798 (E) ve 2013/199 (K)SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesiDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dairemizce de kabul edilerek uygulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/01/2007 tarih ve 2007/3-9 Esas, 2007/18 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK' nın 232/6 ve 34/2.maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’nın 310.maddesine göre kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şekli kuşkuya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanık Ş.. Ş..'in yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin “tefhim veya tebliğden” itibaren başlayacağı belirtilerek yanılgıya sebebiyet verildiğinden; yüzüne karşı verilen hükmü yasal bir haftalık süreden sonra 18/03/2013 tarihinde temyiz eden sanık Ş.. Ş..'in temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Sanık K.. C..'ın hırsızlık suçunu sanık Ş.. Ş.. ile birlikte işlediğine dair kollukta ve sorgudaki ikrarı, sanık Ş.. Ş..'in savunması ve tüm dosya içeriğine göre, sanık K.. C..'ın hırsızlık suçunu Ş.. Ş.. ile birlikte işlediğinin sübuta erdiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki sanık K.. C.. hakkında kurulan hükme yönelik bozma düşüncesine katılınmamış,dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1) Sanıklar Ş.. Ş.. ve K.. C..'ın şikayetçiye ait direksiyon kilidi ile kilitli motosikleti apartman içerisinden çaldıklarının anlaşılması karşısında eylemlerinin TCK'nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,2) Sanıklar Ş.. Ş.. ve K.. C.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, hırsızlık suçunun gece işlenmesi nedeniyle TCK'nın 143. maddesi uyarınca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst oranda artırım yapılması,3) TCK'nın 51/1. maddesi gereğince cezası ertelenen sanık Ş.. Ş.. hakkında denetim süresi belirlenirken, aynı Kanun'un 51/3. maddesi uyarınca bu sürenin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,4) Sanıklar İ.. K.. ve İ.. B..'un suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu işlediklerine dair aşamalardaki savunmalarının aksini kanıtlayan diğer sanıkların suç atma niteliğindeki anlatımları dışında , atılı suçtan hükümlülüklerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, somut ve hukuka uygun kanıt bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda mağdurun tazminat istemi bulunmadığı ve sanıklar İ.. K.. ve İ.. B..'un sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “...şartları oluşmadığından ..” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanıklar hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUKun 326/son maddesinin gözetilmesine 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.