Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18278 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14305 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 8 - 2014/327504MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/05/2014NUMARASI : 2012/330 (E) ve 2014/513 (K)SUÇ : Karşılıksız yararlanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilmek suretiyle "bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiği gözetilmeden ve ödeme ihtaratı yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Mahkemece 22.05.2014 tarihli duruşma zaptına geçen Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/112 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 29.09.2011 olduğu belirtilerek sanık hakkındaki önceki dava dosyası ve hükmü mükerrir kabul edilerek CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca mükerrir dava nedeniyle red hükmü kurulmuş ise de; tutanağa da yansıdığı üzere her iki yargılamaya konu suçların farklı tarihlerde tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarına ilişkin olması karşısında, öncelikle yargılamaya devam olunup, bahsi geçen dosya getirtilip incelenerek, suç ve iddianame tarihi, kesinleşip kesinleşmediği tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek TCK'nın 43. maddesinin uygulanması koşulları tartışılarak ve değerlendirilerek sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, varsa kesinleşen dosyadaki ceza miktarı mahsup edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.