Tebliğname No : KYB - 2015/245705Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından sanıklar M.. G.., B.. B.. ve Ü.. B..’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 143/1, 35/2, 116/4, 119/1-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 1 yıl 8 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair NAZİLLİ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2012 tarihli ve 2011/362 esas, 2012/78 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29/06/2015 gün ve 2014-13139/42746 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/07/2015 gün ve 2015/245705 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Aynı sanıklar hakkında aynı fiilleri nedeniyle yüklenen suçlar bakımından daha önce Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/368 esas sayılı dosyası kapsamında dava açılarak hüküm verilmiş olması ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 18/02/2014 tarihli ve 2013/6375 esas, 2014/4210 karar sayılı ilâmı ile hırsızlık suçuna ilişkin mahkumiyetin onanmasına, konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin mahkumiyetin ise bozulmasına karar verilerek bu suça ilişkin yargılamanın halen Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/167 esas sayılı dosyasında derdest olması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesinde yer alan “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir.” hükmü gereğince açılmış olan ikinci davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Nazilli 2 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.02.2012 tarih 2011/362 Esas, 2012/78 Karar sayılı mahkumiyet kararına esas, 21/06/2011 tarih 2011/602 sayılı iddianame içeriğinde şikayetçi olarak A. G.'ün belirtilmesine rağmen, iddianame başlığında şikayetçi olarak sehven İ. D.'in yazılması üzerine, mahkeme tarafından A. G.'ün tanık sıfatıyla beyanının alındığı, İ. D.'in ise müşteki sıfatıyla kabul edilerek sanıkların hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından 13/02/2012 tarihinde mahkumiyetlerine karar verildiği ve hükümlerin kesinleştiği, İ. D.'e yönelik eylem nedeniyle ise 23.06.2011 tarihinde iddianame tanzim edildiği ve Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/368 esas sayılı dosyası ile sanıkların 24.01.2012 tarihinde hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine, konut dokunulmazlığını suçlarından ise beraatlarine karar verildiği, hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararının Dairemiz'in 18/02/2014 tarihli kararı ile onanmasına, konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen kararların ise bozulmasına karar verildiği ve bozma sonrası bu suça ilişkin yargılamanın Nazilli 1 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/167 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiği anlaşılmakla, 21/06/2011 tarih 2011/602 sayılı iddianamede belirtilen olayın gerçek mağduru olan A. G.'ün müşteki sıfatıyla beyanı alınarak, yargılamanın bu mağdura yönelik eylem nedeniyle yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle, (NAZİLLİ) 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilip kesinleşen, 13/02/2012 gün ve 2011/362, 2012/78 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.