Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17999 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16594 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 2 - 2015/266502MAHKEMESİ : Antalya 18. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/03/2013NUMARASI : 2012/612 (E) ve 2013/178 (K)SUÇ : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü : Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun'un 35. maddesinde yer alan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal yönden inceleme yaptırılmadan, yaptırılmamasına ilişkin olarak da gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşulların varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" hükmü uyarınca, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken suça sürüklenen çocuğa verilen hapis cezalarının ertelenmesine karar verilmek suretiyle hükmün değiştirilmesi,2- Suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı sanığı suça konu eşyalarla birlikte yakalayan kolluk görevlilerinin tanık olarak ifadelerine başvurulup suç yerinin ve mağdurların nasıl tespit edildiği hususunun açıklığa kavuşturulması, suça sürüklenen çocuk veya temyiz dışı sanığın başka bir soruşturma nedeniyle yakalandığında suçunu ikrar ederek suç yerini kolluk görevlilerine söyleyip suça konu eşyaların mağdurlara iadesini sağladıklarının ortaya çıkması halinde TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün istem gibi BOZULMASINA, 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.