Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17429 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14620 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2010/89370MAHKEMESİ : Fatih 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/05/2006NUMARASI : 2006/747Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan,5271 sayılı CYY’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle,sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;765 sayılı TCK.nun 522.maddesinin uygulanmasında,sanığın işyerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla keşif yapılarak son endeks okuma tarihi ile tutanak tarihi arasındaki dönem esas alınmak suretiyle işyerindeki harici hattan yararlanan elektrikli aletler,lamba ve prizler yardımıyla bulunacak kurulu güce göre,bu aletlerin olağan kullanım süreleri de dikkate alınarak kaçak elektrik bedelinin normal tarife üzerinden hesaplanması gerekirken,keşif yapılmaksızın idarenin bildirdiği değer esas alınarak kaçak elektrik bedelinin pek hafif olarak kabul edilmesi suretiyle sanığın cezasından 2/3 oranında indirim yapılması,suça konu sayacın suç tarihi öncesinde mühürlenip mühürlenmediği katılan kurumdan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken bu husus araştırılmadan aynı kanunun 491/ilk maddesiyle cezalandırılmasına karar verilmesi,sanığın sabıkasına esas ilamı getirtilip hakkında aynı kanunun 81.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,karşı temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamış,diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın savunmalarında kaçak elektrik bedelini taksitler halinde ödediğini savunması karşısında katılan kurumdan kaçak elektrik bedelinin ödenip ödenmediği sorularak ödenmiş ise ödenen taksit miktarlarının bilirkişi tarafından belirlenecek olan kaçak elektrik bedelini karşılayıp karşılamadığı tespit edilerek sanık hakkında 765 sayılı TCK’nun 523.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-Katılan kurum vekilinin oturumlarda hazır bulunmadığı, sadece katılma istemini içeren dilekçeyi mahkemeye verdiğinin anlaşılması karşısında; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre dilekçe yazım ücreti yerine yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmolunması, 3-Gerekçeli karar başlığına 11.09.2004 olan suç tarihinin,08.11.2003 olarak yazılması suretiyle CMK'nun 232/2-c maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA 31.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.